Merhaba, ben Oğulcan Andaç.

Andaç Bıçak, aslında yıllar önce doğaya, işçiliğe ve üretmeye duyduğum saygıyla başladı. Çocukluğumdan beri doğada zaman geçirmeyi, elimle bir şeyler yapmayı hep sevdim. Zamanla bu ilgi, kesici aletlere, özellikle de bıçaklara dönüştü. Bir bıçağın yalnızca bir araç olmadığını; bir yol arkadaşı, bir anı taşıyıcısı, hatta bazen bir miras olduğunu fark ettim. İşte Andaç Bıçak da tam olarak bu fikirle doğdu.

Biz seri üretim yapan bir fabrika değiliz. Her bıçak, atölyemde benim ve ustalarımızın ellerinde şekillenir. Kabza montajından taşlamaya, zımparadan bilemeye kadar her aşama elde, sabırla, dikkatle yapılır. Her ürün, tek tek kontrol edilir. Kusursuzluk iddiası değil bu; kusurlarımızı bile içselleştirip onları özgünlük olarak görebilmenin samimi çabası.

Andaç olarak yalnızca bıçak üretmiyoruz. Bizim için bu işin içinde biraz doğa var, biraz sabır, biraz gelenek, biraz gelecek… Kullandığımız Böhler N690 çeliğinden kabza alternatiflerine, deri kılıflardan lazer isim baskısına kadar her detayı titizlikle seçiyor, kullanıcılarımıza uzun yıllar keyifle eşlik edecek ürünler sunmaya çalışıyoruz.

Her Andaç bıçağı, sadece bir ürün değil. Onu taşıyan insanın tarzını, doğaya bakışını ve emeğe verdiği değeri de yansıtan bir parça. Bu yüzden her bıçak için ömür boyu bakım ve bileme hizmeti veriyoruz. Çünkü bıçağı sadece satmakla işimiz bitmiyor. O bıçak artık bizim de sorumluluğumuz.

Kısacası, Andaç Bıçak bir markadan fazlası. Benim emeğim, hayalim ve sizinle kurmak istediğim kalıcı bir bağ.

Birlikte doğaya, emeğe ve ustalığa değer vermeye devam edelim.
Sevgiyle,
Oğulcan Andaç